19 Kasım 2013 Salı

Boyun fıtığı nasıl meydana gelir


  Boyun fıtığı, beyin ve sinir cerrahisi pratiğinde sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bilindiği üzere boyunda 7 adet omur ve bunların arasında da disk denilen yapılar ve her iki omuru da birbirine bağlayan 2 adet küçük eklem vardır. Omurların arasında bulunan disk yapısı anulus fibrosus adıyla anılan dış katman ve nucleus pulposus denilen iç katmandan oluşur ve görevi omurlar üzerine binen yükü eşit olarak dağıtmak, basit bir benzetmeyle amortisör görevi yapmaktır. Disk ve faset eklemlerin bir diğer görevi de boynun hareketliliğini sağlamaktır. Bu sayede boynumuzu her yöne hareket ettirme olanağı vardır.

     Boyun ağrıları günlük yaşamın çok sık karşılaşılan sorunlarından biridir. Özellikle bilgisayar kullanımının iş hayatının vazgeçilmez bir parçası olması sonrası boyun ağrıları ile daha sık karşılaşılmaktadır. Bu ağrılar, boyun omurlarının yukarıda söz ettiğimiz gibi kötü ve yanlış kullanımından olabileceği gibi travma sonucu oluşan zedelenme sonrasında da görülebilir. Bazı meslek grupları boyun ağrılarına yatkınlık gösterirler. Masa başı yoğun bilgisayar kullanımı gerektiren ofis işlerini yapan kişiler, öğretmenler, şoförler, bedensel olarak yoğun iş yapan çalışanlar gibi...
Yaşla artan dejeneratif süreçte halk arasında kireçlenme denilen duruma katkıda bulunarak hastada boyun ağrılarının daha artmasına neden olabilir. Yaşlılıkla beraber omurların arasında bulunan disk denilen yapının iç kısmında su miktarı azalabilir, bu durum diskin görevini yapmasını engeller. Sonrasında da diskin dış tabakasında da bozulmalar başlayıp yırtılmalar görülebilir. Bu yırtılmalar daha ilerlerse, diskin iç yapısı yırtıktan dışarı çıkarak, omurilik ve kollara giden sinirlere bası yapacak duruma gelir. Bu duruma tıpta servikal disk hernisi, halk arasında da boyun fıtığı denir. Kollara giden sinirlerin bası altında kalması hastada omuz ve/veya kollarda ağrı, kollarda ve/veya ellerde uyuşma karıncalanma, kuvvet kaybına neden olabilir. Oluşan boyun fıtığının omuriliğe yaptığı bası daha az olasılıkla bacaklarda sorunlara ve patoljik refleks bulgularına neden olabilir.

Tanı Nasıl Konur?
     Tanı koymada ilk basamak hastanın şikayetlerini ve öyküsünü dinlemek ve boyun fıtığının karışabileceği diğer hastalık gruplarını da göz önüne alarak muayene etmektir. Bundan sonraki aşama, güncel yaklaşımda ilk tercih edilen tetkik olan manyetik rezonans görüntülemedir. Bazı durumlarda özellikle yaşlı hastalarda omurlarda ve/veya omurlar arası bölgede kireçlenmeyi daha iyi saptayabilmek için bilgisayarlı tomografi ve direk grafi (röntgen) çekimi gerekir.
Birden fazla boyun fıtığı olduğunda veya hastada kollara giden sinirlerin sıkışması söz konusu ise elektrofizyolojik bir tetkik olan EMG (elektromiyografi) halk arasındaki adıyla sinir ölçüm testi de yapılabilir.


Tedavi Seçenekleri Nedir?

     Boyun fıtığına bağlı ağrıda cerrahi her zaman ilk seçenek değildir. Çoğunlukla kısa süreli dinlenme periyodu, ilk basamak ağrı kesici tedavi verilmesi, bazen boyunluk kullanılarak boyun hareketlerinin sınırlanması ağrının azalmasına katkıda bulunur. Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar ağrının ve sinir kökünde ödem söz konusu ise bunun azalmasına, kas gevşeticiler ise boyun kaslarının spazmının çözülmesini sağlarlar.
     Kuvvet kaybı ve ciddi omurilik basısına bağlı bulguları olmayan hastada benim yaklaşımım biraz daha akademik düşünerek, hastaları bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı veya algoloji (ağrı bilimi) uzmanına konsulte etmektir. Kollarda kuvvet kaybı ve ciddi omurilik basısı olan hastalara büyük olasılıkla cerrahi önermekteyim. Bazen de kuvvet kaybı ve omurilik basısı olmadığı halde, fizik tedavi ve algoloji uygulamalarına yanıt alamayan, özel ilaç tedavilerinin (nöropatik ağrı tedavisi) başarılı olmadığı hastalarda da cerrahi tedaviyi hastalarıma öneriyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder